Sugar Rush
Bazı oyunlar vardır, daha açmadan enerjini yükseltir. Renkler, sesler, grafikler… ama en çok da verdiği his. Sugar Rush işte bu saydıklarının hepsi. Tam bir görsel şölen. Dedim “bu ne kardeşim, lunapark mı?” Ama sonra fark ettim ki bu lunaparkta kazanç trenine binmişim. Döndükçe veriyor, renk cümbüşü arasında keyfini sürüyorsun.
Slotter’dan bir girdim oyuna, hop! Ekran patlayan şekerle doldu. Ama öyle basit patlamalar değil. Her patlamada çarpan bırakıyor. O çarpanlar birleşiyor, büyüyor, sonra bir bakmışsın… ekranın sağ alt köşesi alev almış. Tabii kazanç olarak. Yoksa oyun zaten tatlı, ateşi bile şekerli.
Sugar Rush’ın en büyük olayı o zincirleme patlamalar. Bir tane sembol patladı mı, üstüne yenisi düşüyor, sonra bir daha… derken ekran şenleniyor. Ama esas bomba o çarpanlı hücreler. Aynı yerde ne kadar çok patlama olursa, çarpan büyüyor. 2x, 4x, 16x derken “dur” demek istemiyorsun.
Sembol desen renkli mi renkli. Jöle ayılar, kalpli şekerler, yıldızlar… ekran sanki pastane vitrinine dönüyor. Ama tatlıların arkasında ciddi kazanç potansiyeli var. Ve işin güzel yanı? Her turda “acaba şimdi mi patlayacak?” heyecanı var. Yani sadece kazanmak değil, o anı beklemek bile keyif.
Sugar Rush gibi tempolu ve grafik açısından yoğun bir oyunu düzgün oynamak için platform önemli. Slotter burada imdada koşuyor. Açıyorsun, tıkır tıkır çalışıyor. Ne donma var, ne kopma. Mobilde bile pırıl pırıl. Oyunu oynarken ne ses kalitesi düşüyor, ne de görsellerden feragat ediyorsun.
Kazandığında da beklemiyorsun. Bastın, döndürdün, kazandın; hop! Paran hesabında. Slotter işini biliyor. Arayüzü sade, kullanımı kolay. Reklam yok, kafa dağıtan şeyler yok. Sadece sen ve tatlılarla dolu bir kazanma macerası.
Slotter’ın güvenilir yapısı sayesinde oyun oynarken sadece eğlenceye odaklanıyorsun. Bu da kazançlarını daha da tatlı hale getiriyor.
"Soğukta Sıcacık Kazançlar" Christmas Carol... hani şu klasik yılbaşı hikayesi var ya, Ebenezer amca, hayaletler…
"Alev Alev Başlayan Bir Macera" Fire Portals ... daha adını duyar duymaz bir kıvılcım çakıyor…
"Şimşek Çakarsa Ne Olur?" Diamond Strike... Daha ismini okurken gözümde bir ışık çakıyor. Hani şimşek…
"Zar Gibi Dönüyor Dünya" Dice Deco deyince bir durdum. İçimden dedim ki, bu ne havalı…
"Ejderha Nefesi Gibi Yakan Heyecan" Dragon Spirit ... adını duydum, bir içim ürperdi. Yani düşünsene,…
Bak şimdi… her şey bir tabanca sesiyle başlıyor. Makaralar dönüyor, fon müziği öyle bir çalıyor…