Dragon Spirit
Dragon Spirit … adını duydum, bir içim ürperdi. Yani düşünsene, ejderhalar, alevler, gizemli tılsımlar… Tam anlamıyla fantastik bir atmosfer. Oyun öyle bir açılıyor ki, sanki ekrandan dışarıya doğru bir sıcaklık yayılıyor. Grafikler mi? Aman diyeyim, göz kamaştırıyor. Ama iş sadece görsellikte değil. İşin içine girince anlıyorsun ki bu işin içinde gerçekten sihir var.
Çevirdikçe bir kıpırtı, bir umut… “Bu sefer olacak, bu sefer patlayacak” diyorsun içinden. Hele o bonus işaretleri ekrana düşmeye başladığında, kalp atışların hızlanıyor. Bildiğin fiziksel reaksiyon veriyorsun. O derece.
Dragon Spirit’in esas olayı, sunduğu bonuslar. Üç tane spirit sembolü denk geldi mi, ekran değişiyor, sahne bambaşka bir boyuta geçiyor. Free Spin mi dersin, çarpanlar mı… Ejderha sana nefesiyle kazanç üflüyor sanki. Bazen öyle bir an geliyor ki, sadece izliyorsun. Dönüyor da dönüyor. Gözlerin parlıyor.
Ve en önemlisi şu: Bu oyun cimri değil. Bazı oyunlar var ya, insanı süründürür. Hadi bir bonus daha göreyim diye diye saç beyazlatır. Ama Dragon Spirit öyle değil. Bonkör, sevecen, kucaklayıcı. “Gel dostum, biraz da sana kazandıralım” havası var.
Bu oyunu nerede mi oynayacaksın? Tabi ki Slotter’da. Platform tertemiz, arayüz mis gibi. Açıyorsun Dragon Spirit’i, çat çat çevirmeye başlıyorsun. Ne kasma var, ne hata. Rahat rahat oynuyorsun, kafan başka yerde değil.
Slotter bu tarz efsanevi oyunları getirmekte üstüne tanımıyor zaten. Dragon Spirit gibi özel yapımlar, Slotter sayesinde hak ettiği ilgiyi görüyor. Hem güvenilirliğiyle, hem hızla para çekimiyle zaten gönülleri fethetmiş durumda.
Hayatta bazı anlar vardır, insan kendi gücünü keşfeder. Dragon Spirit tam da o anları yaşatıyor. Oynarken hissediyorsun, “Ben bu sefer yapacağım” diyorsun. Belki bir çeviriş sonra büyük ikramiye seni bekliyordur. Belki şans, bu kez senden yanadır. İçindeki ejderhayı uyandır ve Slotter’da kazanmanın tadını çıkar.
"Alev Alev Başlayan Bir Macera" Fire Portals ... daha adını duyar duymaz bir kıvılcım çakıyor…
"Şimşek Çakarsa Ne Olur?" Diamond Strike... Daha ismini okurken gözümde bir ışık çakıyor. Hani şimşek…
"Zar Gibi Dönüyor Dünya" Dice Deco deyince bir durdum. İçimden dedim ki, bu ne havalı…
Bak şimdi… her şey bir tabanca sesiyle başlıyor. Makaralar dönüyor, fon müziği öyle bir çalıyor…
Hani bazı oyunlar vardır, yüzüne bakınca bile için ısınıyor. İşte The Dog House tam öyle…
Şimdi bak... herkesin hayatında bir “eski ama altın” kıvamında şeyler olur ya. Hah! Supreme Hot…