Ya şimdi dürüst olalım…
Koskoca adam olmuşum, ekranda şeker, lolipop, jöle görünce niye heyecanlanıyorum ben?
Ama işte bu oyun…
Candy Village, adı üstünde: Bildiğin şeker köyü.
Ama böyle çocuk kandırmacası gibi düşünme.
Burada şekerler öyle bedava dağıtılmıyor.
Patlayan çarpanlar, saçılan renkli semboller, “hoppa!” dedirten kazançlar…
Renk cümbüşü içinde bir anda “yok artık!” dedirtiyor insana.
İlk oynadığımda, şöyle ekrana 30 saniye baktım:
Bu çok renkli, ben bunu beceremem.
Ama sonra bir döndürdüm…
Tatlı tatlı kazançlar gelmeye başladı.
Dedim “vay be, bu şekerlerin arkasında ciddiyet varmış.”
Ve nerede mi oynuyorum bu rüya köyünü?
Tabii ki Slotter‘da.
Orası bu tarz oyunlara cuk oturuyor.
Ne kasma var, ne trip. Bas, dön, keyfini yaşa!
Çarpanlar var ya… şeker gibi ama delirtir
Oyunun asıl olayı şu:
Normalde 10x, 15x görünce sevinirsin.
Candy Village’ta öyle çarpanlar geliyor ki…
40x’ten aşağısı adamdan sayılmıyor.
Bi’ kere öyle her kazancı eh işte diye geçemiyorsun.
Çünkü oyun seni öyle bir gaza getiriyor ki…
Resmen “al şu şekeri, yanında da çarpanı” diyor.
Bonus ekranları var ya…
İşte orada nefesini tutuyorsun.
Bir açılıyor, bir patlıyor, bir gülüyorsun, sonra bir daha döndürmek istiyorsun.
Bağımlılık yapmıyor, ama “ya acaba bu sefer ne olacak” hissi bırakıyor hep.
Slotter’da bu oyun daha bi’ tatlı
Bak şimdi…
Candy Village zaten kendi başına renkli, coşkulu, bol kazançlı.
Ama bunu Slotter’da oynamak, başka bir seviye.
Site hız mı istiyorsun? Jet gibi.
Kazanırsan paranı çeker misin? Hem de şak diye.
Bir de grafikler cuk oturuyor, hani hiç bozulma yok.
Candy Village sanki Slotter’a “beni burada oynatın, ben buranın oyunuyum” demiş gibi.
Ben oynarken müziğini kısmıyorum bu oyunun.
Çünkü her tingsesi, sanki bir kazanç alarmı.
Tatlı tatlı hem ruhu doyuruyor hem cebi.
"Soğukta Sıcacık Kazançlar" Christmas Carol... hani şu klasik yılbaşı hikayesi var ya, Ebenezer amca, hayaletler…
"Alev Alev Başlayan Bir Macera" Fire Portals ... daha adını duyar duymaz bir kıvılcım çakıyor…
"Şimşek Çakarsa Ne Olur?" Diamond Strike... Daha ismini okurken gözümde bir ışık çakıyor. Hani şimşek…
"Zar Gibi Dönüyor Dünya" Dice Deco deyince bir durdum. İçimden dedim ki, bu ne havalı…
"Ejderha Nefesi Gibi Yakan Heyecan" Dragon Spirit ... adını duydum, bir içim ürperdi. Yani düşünsene,…
Bak şimdi… her şey bir tabanca sesiyle başlıyor. Makaralar dönüyor, fon müziği öyle bir çalıyor…